Çocukların
o saf yüreği gibi olmak; sevecen sevgi dolu yürekleri… Kırılgan hassas, ya biz
büyükler?
Coşku,
yaşam, hayat mücadeleler içimizdeki yürek sevgi ve güven merkezi. Kaç yasında
olursak olalım o saflık o güzellik kalıyor yüreklerimizde. Bazen dönüyorum o
çocukça kalbe her şeyi toz pembe görmek inanmak, küçük şeylerden mutlu olmak.
İçimizdeki çocuk kırlarda koşturur, dans ettirir şarkı söyletir. Çok basit
şeylere ağlatır, pişmanlıklar hissettirir. Büyükte olsak yanlışlar
yapabiliyoruz. Eminim ki hepimizin kalbinin köşesinde bir yerinde, “O” çocuk
saflığı, güzelliği SEVGİSİ vardır. İçimizdeki “O” masumiyet her daim kalsa
yapılan yanlışlar telafi edilse. İnsanlar küsmese evrene, kızmasa birbirlerine,
sevgiyle barışla yaşasak kinle değil. Hoşgörü göstersek hatalara, yanlışlara
insanlık daha “SEVGİ” dolu olurdu. Çetin ALTAN’ın köşesinde yazdığı gibi;
“Ne güneşin
düzeni. Ne evrenin boşluğu. Ne çiçekler açarken, ne deniz kıpırdarken, Ne gökte
uçan böcek ne havuzda ki kuğu, aynı anlamda değil artık O ve ben varken.”
Saçlarımıza
aklar düşse de içimizdeki çocuğun bizi terketmeyeceğini bilerek yüreğimizin
köşesinde daima bizimle olduğunu düşünerek. Yağmurda ıslanmayı, toprakta
çamurda koşmayı, üstlerin kirlenmesi, içinin temiz kalması o saf yürek öylesine
mükemmel çalışır ki içimizdeki nefes gibi… Sevgiyle, güzellikle, dostlukla
kalmak dileğiyle.
Zerrin ÖZDOĞDU KARAZİNCİR
Hayatın şarkısı hep olacak dostum.
Sen olsan da olmasan da,
Bu gezegende ya da başkasında,
Bin bir çeşit canlı bin bir çeşit
renk,
Beki düşlerimizin ulaşamayacağı
kadar uygar.
Belki bizden daha barbar.
Hayatın şarkısı hep olacak dostum
Yani aşkın umudun ve özlemin
Bir zinciri bu.
Ölenle doğan, solanla ışıyan
Öylesine sonsuz ki zaman ve
mekan.
Hayatın şarkısı hep olacak dostum
Sen olsan da olmasan da.
Bu gezegende ya da başkasında…
Kemal BURKAY
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder