7 Temmuz 2012 Cumartesi

KELEBEĞİN BİR GÜNLÜK YAŞAM ÖYKÜSÜ

Kelebekler bir günlük ömürlerine kanat çırparlarken, acaba biliyorlar mı bu sevimli kelebekler o kozaları örerken bir günlük yaşamlarının olduğunu? Küçücük bir ipek böceği iken başlarlar kendilerini oya gibi örmeye. Önce iç dünyalarını yaratırlar, kaptırlar tamamen kapatırlar… Küçücük bir yumurta şeklini alana kadar. Kuluçka döneminden sonra özgürlüklerine kavuşurlar. Ama ne özgürlük!!! Kırlarda papatyaların, yeşil otların, güllerin üstünde uçuyorlar. Bu yazımı yaylamızın bahçesinde yazıyorum ve karşımda beyaz, benekli bir kelebek uçuyor güllerin üstünde. Tekrar konuyor, tekrar uçuyor çılgın gibi özgürlüğün tadını doya doya çıkartıyor. Akşama kadar kim bilir nereleri gezecek… Bu kısa ömürlerinde belki çok mutludurlar. Gam yok, keder yok, karışanı yok, üzülmek yok, insanlardan incinmek yok, ağlamak yok, sadece uçuyor daldan dala çiçekten çiçeğe konuyor, hür iradesiyle. Akşam olunca bu dünyayı terk edeceğini bilerek veya bilmeyerek belki bir görev için gelmişlerdir dünyaya kim bilir, belkide başka bir boyuttan gelmişlerdir, insanlara bir mesaj vermek için: “Bakın kısacık ömrümüze neler sığdırıyoruz diye.” Kabuklarından çıkıp özgürce uçan sevimli kelebekler belki dünyamıza geldikleri için teşekkür ediyorlardır Yaradanlarına. belki bir günlük özgürlüklerini böyle kutluyorlardır… Biz insanların her sene doğum günümüzü kutladığı gibi… KİM BİLİR??? Zerrin ÖZDOĞDU KARAZİNCİR Bazen yaşamda ihtiyaç duyduğumuz şey çabalardır. Her hangi bir çaba olmadan ilerleyebilseydik olabileceğimiz kadar güçlenemez ve asla uçamazdık… Kelebeğin öyküsünden…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder