28 Nisan 2011 Perşembe

NEHRİN IŞILTISI


Nehrin ışıltısını yakalamak, haftada üç annemi diyalize servisle götürürken Seyhan Nehri’nin üzerinden geçiyoruz. Nehrin güzelliğini, güneşin nehrin üzerine verdiği ışıltıyı, o pırıltıyı, suyun ahengini her geçişimde görmek…
Hayatımız nehir gibi akıp giderken biz insanlar yaşam mücadelesi veririz. Hayata önce adam olmak için çırpınırız, okuruz, çalışırız, kariyer yapar bir yerlere gelmek için çabalarız. Arkamıza dönüp zamana baktığımızda ömrümüzün, gençliğimizin büyük bir bölümü geçmiştir. Her şeyi maddiyata dökmek, para hırsı, istekler bitmez. Kimse etrafını görmez yada görmek istemez. “Elmas yontulmadan, insan da yanılmadan mükemmelleşemez.” Konfüçyüs.
Bir şeyler olma çabasıyla kaybolan koca bir hayat. Nehrin pırıltıları görünmez artık. O pırıltıyı yakalamak için kendin olmak gerek. Hırslarımızı, kinlerimizi, sevgisiz geçen zamanlarımızı bir tarafa bırakmak. BEN DEĞİL BİZ OLAMAK. Evrenin doğanın güzelliğini görmek ışıkları, pırıltıları yakalamak. Kısacık ömrümüzde kalbimizi sevgiye açmak. Güzel sevgileri keşfetmek, acıları unutmak, ümitleri, yaşanan bütün güzellikleri nehrin ışıltısında görmek. O pırıltıyı yakalamak, sevgi ve dostlukla, nehrinizin ışıltısını her daim görmek dileğiyle…

Zerrin ÖZDOĞDU KARAZİNCİR

Her sabah yeni bir gün doğarken,
Bir gün de eksilir ömürden;
Her şafak bir hırsız gibidir.
Elinde bir fenerle gelen.
Ömer HAYYAM

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder