24 Ocak 2010 Pazar

DÜRÜSTÇE YAŞAMAK




Bir zamanlar bilge bir adam başarılı bir hayatın sırrını benle paylaşmıştı: “Basit dedi. Bütün mesele neyi yakın tutacağını neden kaçacağını bilmekte.” H. Jakson Brown
Bir dalkavuk nezaketi vardır ki güzel değildir ama zaten o nezaket değildir. Bana öyle geliyor ki bile bile yapılan şeylerin hepsi nezaketin dışında kalır. Adam olmak insan olmak bu sıfatlar aydın akıllı insan için söylenir. Darda kalmışları kollayan bir çare insanları zor durumda bırakmayan insanlara yakışır. İnsanın yaptığı en büyük zulmün kendini gerektiği gibi ifade edememek veya karşısındakini olduğu gibi anlayamamaktan kaynaklandığını düşünürüm. Hakikate yaklaşmak isteyenler bu derinliğe sık sık yuvarlanabilirler. Oysa yaratan her şeyi ilk örneğinde var etmiştir.
Taş taşlıktan çıkıp yok olmadıkça; mücevher olup yüzüğe takılır mı hiç. Mevlana
Evet bazı insanlardan incinsek bile hiç taviz vermeden yaşamak güzelliklere iyiliklere kapımız her zaman açık olarak yaşamak.
“Sevgi ve dostça davranış her zaman kabalığı saygısızlığı yener.” Ne kadar büyük olsa da keder zaman kuşunun kanatlarına biner gider. Her testinin iki kulpu olur ve yaşanan olayların iki ayrı görüşü vardır. Çünkü umutsuz insan en mutlu olayların bile farkına varmaz, korkudan öfkeye bir adım vardır. Korkan insan mantık dinlemez. Sana kötülük yapıldığında verebileceğin en iyi karşılık unutmak olsun.
Dünya da herkesin bir öyküsü vardır, bilgi gözlem ve yolculuktan gelmelidir. Gözünle gördüğün bir şey gerçek oranlarını keşfettirerek seni bir başka bin başka şeye götürür ve bu kasırga düşünceni rüzgarlara, bulutlara, yıldızlara kadar ulaştırır. Gerçek bilgi gözlerinizin dibine kadar gelmez çünkü bilmek demek en küçük şeyin bütüne ne şekilde bağlı olduğunu anlamak demektir.
Bu dünyada bırakacağımız en büyük miras dürüstlüktür. Pırlantalar depolarda bulunmaz, sandal ağacı grup halinde yetişmez, aslanlar sürü halinde yaşamaz, iyi insanlar da toplu halde bulunmaz.
Görmeye çalışalım ki bütün pisliğine ve kötülüğüne rağmen dünya yine de insanların biricik güzel mekanıdır.
ZERRİN KARAZİNCİR

Yaşadığım her yılla hayatın ziyan edilen kısmının vermediğimiz sevgilerde, kullanmadığımız güçlerde hiçbir riski göze almayan bencilliklerde olduğunu daha çok fark ediyorum. Bunlarla acıdan kaçınırken mutluluğu da yitiriyoruz. Mary Cholmondeley

16 Ocak 2010 Cumartesi

KALBİMİZDEKİ BOŞLUK

Dertli bir adamın tereddüt ve dumanlarla dolu bir gönül evi vardır; derdini dinlersen o evde bir pencere açmış olursun. (Mevlana)
İçimizde olan o kocaman yalnızlık, büyük boşluk nasıl dolduracağız bu boşluğumuzu dostlukla sevgiyle yardımlaşarak değil mi??? Yoksa dünya malına güvenip daldan dala sevgiler arayarak mı? O güzel güven duygusunu sarsarak mı? Kibarlar dünyası denilen çevrelerde ben nice kamburlaşmış insan gördüm ama asla nazik bir insana rastlayamadım. Tabi insanları eleştirmek bana düşmez ama gördüğüm bu yanlışlar beni çok üzüyor. Mutsuz olma zor bir şey değildir güç olan mutlu olmaktır.
Aile içinde yaşanan yalnızlıklar evi sadece otel gibi kullanan kişiler etraflarına bir baksalar; sevgiye aç o kadar güzel insanlar var ki. Anne, babalar, daha büyükler sadece çocuklarına kendini adayan insanlar nasıl derine dalıyorlar, her şeyi düşünerek attıkları adıma dikkat ederek.
Gökten düşen bir mutluluk sevilmez; insan kendi emeğiyle yaratmak ister. Bir hayal kırıklığından yüreği yansa bile şanssızlığından da mutluluk duyar. Bunun anlaşılmayacak bir yanı da yoktur. Mutluluk o vitrindeki bedelini ödeyip sardırarak alıp götürebileceğiniz eşya değildir. Lütfen yapılan yanlışları düzeltmeye çalışalım. Çünkü sevgiye ulaşan yolun kapısının gerçek anahtarı sevdiğini kulaklarından önce kalbinle dinleyebilmektir. Yaşamdaki ıstıraplar tuz gibidir. Ne azdır ne de çok. Bırakın yüreklerinizin sahilleri arasında gel git ile çalkalanan bir deniz olsun sevgi. Gittiğiniz her yere sevgi götürün dağlara çıkmayan uzakları göremez.
Hayatın zor bir ayarlaması vardır. Yolumuza güçlükler çıkacaktır. Bize sabırlı olmayı dayanma gücünü öğretecektir. Eline diken batmadan gül toplayamazsın. Lütfen doğruyu bulalım biz ne olduğumuzu unutursak evren bizi affetmez. Biz neyiz sadece bir kul bir zerreciğiz, ufak bir atom tanesiyiz. Hiçbir zaman inancımızı eksik etmeyelim.

Sevgiyle güzel yaşamak dileğiyle;
ZERRİN KARAZİNCİR

Her sabah güneşi gördüğümüzde gülümseyebiliyoruz, ardından başlıyoruz hayat duvarını örmeye. Ham maddesi sevgi olan harcımızın içine biraz umut biraz da göz yaşı katıyoruz. İyice karıştırıyoruz. Başkasına bırakmış ya da boş vermişsek. O zaman kapkara oluveriyor hayat duvarları!... (Anonim)