17 Şubat 2013 Pazar
GENÇLİK VE “PAMUK” CEYDA
“Gerçekliğin var olup olmadığını keşfetmek, bir çiçek dürbününde olduğu gibi her şeyin çevresinde döndüğü eksenin O olup olmadığını anlamak ya da ölmek.” Susanna TAMARO
Gençlik denince aklıma coşku, sevinç, gezmek, eğlenmek, hayatı dolu dolu yaşamak gelir. Birbirimizi incitmeden sevgi ile yaşamak. Ama maalesef gençlerimiz bu değerlere pek kıymet vermiyor veya vermek istemiyor. Bu değerleri yaşamak isteyen de fazla yaşamıyor. Böylesine karmaşık bir evrende yaşıyoruz.
Annemin diyaliz olduğu seansa dört aydır genç bir bayan geliyor. İlk odaya geldiği gün fenalaştı, midesi bulanıyordu, Reiki yaptım biraz rahatladı. Tanışmamız böyle oldu. Uzun boylu saçları sarı beline kadar, sevimli hoş bir genç hanım. Her diyalizde beraberdik odasına gider Reiki yapıp moral verirdim bu güzel insana. Bir gün diyalize geldiğinde “Abla safra kesemde sorun var ondan da kurtulmak istiyorum sonra da böbrek nakli olurum.” diyordu. Ve ameliyat oldu ama her şey ters gitti bu pamuk insana (ben Ceyda’ya “Pamuk Ceyda” diye hitap ederdim.)
Onu her görmeye gittiğimde çok umutlu konuşuyordu. İki gün sonra Nurdan hemşireye sordum “Ceyda nasıl oldu?” diye, bana döndü ve o korkunç cevabı verdi “Ceyda’yı kaybettik!” dondum, nasıl üzüldüm anlatamam. Ceyda “Meleklerle Yaşamak” adlı kitabı okuyordu en son, haberi aldığımız gün dışarıda yağmur yağıyordu, şimdi “Pamuk Ceyda” toprağın altında mı? bu yağmur üstüne mi yağıyor? diye düşünürken bir hasta yakınının sesiyle irkildim “Aaa bakın gökkuşağı çıktı!” o an Ceyda’nın meleklerle beraber olduğunu bütün acılarını dünyada bıraktığını hissettim…
Zerrin ÖZDOĞDU KARAZİNCİR
KUYU
Elimi daldırdım ipek siyah bir kuyuya
Dokundum baş başka bir dünyaya…
Huzur yıldızları dokundu
İzleri kaldı parmak uçlarımda…
Silkeledim usulca.
Minik sihirli ışıklar saçıldı etrafıma…
Yalancı Bahar’da…
Ama korkarım ben kışın erken açan çiçekten
Vakitsiz esecek bir rüzgar koparabilir beni dalımdan.
Ayber HASTÜRK
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)